Çocuk Sözü Veren Asgari Ücretlinin Maaşına Zam!

Türkiye, son yıllarda demografik bir dönüm noktasında. Doğurganlık oranındaki dramatik düşüş ve hızla yaşlanan nüfus, ülkeyi sosyal, ekonomik ve politik açılardan köklü değişimlerle karşı karşıya bırakıyor. Asgari ücretlinin maaşına yapılacak teşvikler ise doğurganlığın artmasında rol oynayabilir. Doğum sözü veren asgari ücretliye %15 ek zam masaya gelebilir.

Doğurganlık Oranı Dibi Gördü: Nüfus Gerileme Sinyali Veriyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024’te toplam doğurganlık hızı 1,48’e geriledi. Bu oran, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gereken 2,1 seviyesinin çok altında. 2008’den beri uygulanan teşvik politikalarına rağmen düşüş durdurulamadı. TÜİK projeksiyonları, nüfusun 2050’den itibaren küçüleceğini, 2100’de ise 77 milyona, en kötü senaryoda 54 milyona kadar ineceğini öngörüyor.

Teşviklerden Asgari Ücretliler de Faydalanacak

Asgari ücretle çalışan ve 22 bin TL maaş alan aileler, yeni bir teşvik paketi ile karşı karşıya. Bu  sefer direkt olarak maaşları etkileeycek ve 1 yıl boyunca ek zamla ödemeler hesaba yatacak. Eğer bu paket hükümet tarafından değerlendirilir ve resmen masaya konur ise milyonlarca çalışan daha fazla maaş alabilir. %15'lik bir ek teşvik ödemesiyle 3315 TL daha maaşlara yansıyacak. Bu da ortalama 25.400 TL'lik bir ödemeye tekabül ediyor.

Hükümet, 2025’i “Aile Yılı” ilan ederek doğurganlık oranını artırmak için kapsamlı bir paket devreye aldı. 150 bin TL faizsiz kredi, ilk çocukta 5.000 TL destek, çocuk başına aylık yardım, esnek çalışma düzenlemeleri ve ücretsiz kreş hizmetleri gibi adımlar atılıyor. Ancak uzmanlar, bu politikaların etkili olabilmesi için daha uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.Doğurganlığın Düşüşünde 6 Ana NedenUzmanlar, Türkiye’de doğurganlık oranının gerilemesine yol açan temel faktörleri şöyle sıralıyor:  Ekonomik Baskılar: Çocuk yetiştirme maliyetlerinin hızla artması. 

Doğum Oranları Neden Düştü

Aile Bağlarının Zayıflaması: Geleneksel dayanışma ağlarının azalması ve bakım yükünün artması.  
Geç Evlenme ve Doğum: İlk doğum yaşının yükselmesi.  
Belirsizlikler: Gelir yetersizliği ve barınma sorunları.  
Teşviklerin Etkisizliği: Mevcut politikaların yetersiz kalması ve geç uygulanması.